Blog for Nameless-Value

novel, essay, poetry, criticism, diary

Huysuz

Her zaman somurtuyorsun, değil mi?
Ama ne yapar yani?


Senin acı biliyorum, sen doğmalı yaş seçim hatası doğdu kişisin.
Ama muhtemelen tüm bunlar hepimize atfediliyor.


Ama les Enfants du paradis Marcel Herrand oynadığı susam Sokağı ve Pierre François Lacenaire Oscar sevilen, coz hep onlar gerçekten sadece doğuştan kötü fikirli olanlar olduğunu hissediyorum.


Godfather serisinde Al Pacino tarafından oynanan Michael Corleone'u, öfke serisinde Beat Takeshi Kitano'nun oynadığı Ohtomo'yu seviyorum, çünkü duygusal olarak duygusal olarak kızgınlık duyuyorlar.


Kötü fikirli her şey sevgimizi ortaya çıkarmalıdır.
Örneğin, o şehir merkezinde tanıştığım zaman bile gelip oraya gitmek için kullanılan anlamadı, ama size toplantı ile, tüm yönleri PF o kasaba aklımda mükemmel değişmiş olmalı.


Bir dereceye kadar ülkemden bu kadar zihinsel ve ruhsal olarak ayrıldım, o zaman şimdi ben sadece bilinmeyen ulusda sadece serseri. Ama dünyada sadece hoş olmayan bir adam değildi, daha doğrusu dünyanın kendisi kadar oldu, hem de şimdi ben.


Billy Joel'in söylediği sözlerin gerçek anlamını öğrenebilirim, son zamanlarda hafızamla seninle şehir merkezinde buluşmak için.
Ama sen şehir merkezindeki kız değildin, şehir dışındaki kız bile değildin, tamamen farklı boyutlara sahiptin.


Ya merak ediyorsun, geçmişte hiç tanımadığın birçok yerde serserilik yapıyorsun, şimdi de benim gibi.


Ama şimdi dünya, ya bir yerlerde görebileceğiniz önemli köşenin karşısındadır, çünkü dünyada herhangi bir şey parçalanır, günümüzde nispeten o günlere yayılır.


Şimdi ben o zaman eşlik eden, seni bu zamanda başıma geliyor eğer benim için yaptıysan, geceleri.


Bir gün tekrar bir araya gelseydik, bu dünya bizimle nasıl değişirdi?


Bazen eski günlerin genç nesil insanların eylemlerini ve fikrini hatırlıyorum.
Ama eğer onlara hatırladıysak, o günlere asla geri dönemeyiz.


O zaman neden sana sormuyoruz, dünya?


Şimdi sinirlenmiş zihnini nasıl indirebilirsin?


Sana sorarsak, muhtemelen beklenmedik bir şey bize dönüşebilir.
Ama buluşurduk kadar, hepiniz hareketli gözlemlemek gidelim, mutlaka şehir benim o zaman bir araya geldi hey dünya, sen ve ben ve şimdi bana bir yerlerde bilinmeyen bir yer.
(Eki. 21. İki bin on dokuz)